Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Kliniğimizde değerlendirilmeye alınan Intrauterin fetal ölüm vakaları

E. Mega, F. Kanadıkırık, S. San, Ö. Gökçen, M. Bostancı, C. Gökçen

Künye

Kliniğimizde değerlendirilmeye alınan Intrauterin fetal ölüm vakaları . Perinatoloji Dergisi 1997;5(3):79-79

Yazar Bilgileri

E. Mega,
F. Kanadıkırık,
S. San,
Ö. Gökçen,
M. Bostancı,
C. Gökçen

  1. SSK Göztepe Eğitim Hastanesi-İstanbul
Yayın Geçmişi
Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Amaç

Kliniğimize 1997 yılında başvuran intrauterin fetal ölüm vakalarının prospektif bir değerlendirme proto­ kolüne alınıp fetal ölüm nedeninin saptanması

Yöntem

Kliniğimize başvuran 53 intrauterin fetal ölüm vakasına (>25 hafta) doğum öncesi Kleihauer-Betke tes­ti, maternal serolojik çalışmalar ve servikal kültür yapıldı. Doğum sonrası plasental fetal karyotipleme, bakteriyel kültür ve histopatolojik inceleme yapıldı. Fetal boğaz, dış kulak ve anal kültürler alındı. Postpartum 1. haf­ tada anne kanında koagulasyon çalışmaları yapıldı. Sonuçlar uygun istatistiki yöntemlerle değerlendirildi.
Bulgular: 12 vakada (%23) infeksiyon, 8 vakada (15%) anomali, 5 vakada (%9) IUGR, 1 vakada (%2) dekolman, 2 vakada %4) asfiksi, 4 vakada (%8) gebeliğin indüklediği hipertansiyon, 2 vakada (%4) fetomaternal transfüzyon, 2 vakada (%4) umblikal kordon komplikasyonları, 1 vakada (%2) uterus ruptürü, 1 vakada (%2) koagu­lasyon sistem anormallikleri kesin veya olası sorumlu olarak saptandı. 15 vakada (%27) kesin fetal ölüm nede­ni saptanamadı.

Sonuç

İntrauterin fetal ölüm vakalarında kesin ölüm nedeninin saptanması aile ve hekim için bir zorunluluk­ tur. Ancak teşhisteki zorluklar ve maliyet nedeniyle çoğu zaman olası neden aileye bildirilememektedir. Çalışmamızdaki açıklanamayan ölüm nedenlerindeki yüksek yüzdenin viral kültürlerde ve koagulasyon çalışmaların­ daki eksik uygulamalara ve amniosentezin inceleme protokolüne alınmamasına bağlı olduğunu düşünmekteyiz. Gelecekte protokole yeni, gelişmiş testlerin eklenmesi ve protokolün eksiksiz uygulanmasının intrauterin fetal ölüm vakalarındaki gerçek nedenin saptanabilmesini olası kılacağı açıktır. Ancak bölgesel intrauterin fetal ölüm nedenlerinin sıklıklarının saptanmasının ve bölgelerin kendi algoritmik yaklaşımlarını uygulamalarının çok da­ha akılcı olacağı görüşündeyiz
Anahtar Kelimeler

-