Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Arteria uterinada persistan çentik saptanan gebelerde ortalama trombosit volümü

Jülide Duran, Hakan Kanıt, Esen Çağşar, Dilek Aslan, Ebru Taşkent, Aylin İplik, Çiğdem İspahi

Künye

Arteria uterinada persistan çentik saptanan gebelerde ortalama trombosit volümü. Perinatoloji Dergisi 1999;7(2):165-165

Yazar Bilgileri

Jülide Duran,
Hakan Kanıt,
Esen Çağşar,
Dilek Aslan,
Ebru Taşkent,
Aylin İplik,
Çiğdem İspahi

  1. SSK Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesi - İzmir TR
Yazışma Adresi

Jülide Duran, SSK Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesi - İzmir TR,

Yayın Geçmişi
Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Amaç

Gebeliğin 26 - 28 haftalarında arteria uterinada persistan diastolik çentik bulunan olgularda ortalama trombosit volümünün araştırılması ve normal gebelerle karşılaştırılması.

Yöntem

SSK Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesine başvuran ve Arteria Uterina kan akımı incelemeleri yapılan 73 gebeden 26. Haftadan sonra persistan çentik olduğu belirlenen 41 olguda ve çentik saptanmayan normal 32 gebede maternal ve fetal sonuçlarla birlikte ortalama trombosit volümü ölçülerek karşılaştırıldı.

Bulgular

Gebeliğin 26. Haftasından sonra arteria uterinada persistan çentik bulunan olgularda gebeliğin hipertansif komplikasyonları % 51 oranında iken kontrol grubunda %6, yine fetal komplikasyon insidansı hasta grubunda % 44 iken normal gebelerde % 6 olarak bulundu (p<0.05). Persistan çentik saptanan olgularda antenatal dönemdeki ortalama trombosit volümü (MPV) ile postpartum dönemdeki MPV arasındaki fark da istatistiki olarak anlamlı bulundu (p<0.05).

Sonuç

Arteria Uterina kan akımı incelemelerinde persistan diastolik çentik görülmesi ile gebeliğin hipertansif hastalıkları ve ortalama trombosit volümünün doğum öncesi ve sonrası değerleri arasında istatistiki açıdan anlamlı farklılık bulunması preeklampsi etyolojisinde trombosit sayı ve fonksiyonlarının önemini düşündürmektedir.
Anahtar Kelimeler

-