Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Künye

21 haftalık EMR olan hastada kontinu amnioinfüzyon. Perinatoloji Dergisi 2015;23(3):S32 - S33 DOI: 10.2399/prn.15.S001084

Yazar Bilgileri

Fatih Mehmet Fındık,
Ahmet Yalınkaya,
Mehmet Sait İçen,
Senem Yaman Tunç,
Elif Ağaçayak

  1. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Diyarbakır
Yayın Geçmişi

Gönderilme Tarihi: 30 Ağustos 2015

Son Revizyon Tarihi: 30 Ağustos 2015

Kabul Edilme Tarihi: 01 Eylül 2015

Erken Baskı Tarihi: 01 Ekim 2015

Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Gestasyonel yaştan bağımsız olarak amnion sıvısının sızması erken membran rüptürü-PROM (prematur ruptur of membranes) olarak adlandırılırken, 37. haftadan önce amnion sıvısının sızmasına PPROM (preterm prematur ruptur of membranes) olarak adlandırılır. İnsidansı tüm gebeliklerde yaklaşık %8–10’dur. Maternal ve fetal morbidite-mortaliteyi artırmaktadır. Maternal komplikasyonların en önemlisi koryoamniyonittir. Diğer komplikasyonlar kordon sarkması, pulmoner hipoplazi, ekstremite deformitesi, prematürite, asfiksi fe fetal ölümdür. Tedavide temel yaklaşımlar erken doğum ve fetal hipoksiyi önlemekle birlikte, enfeksiyon gelişimini önlemek ve amniotik sıvıyı yerine koymaktır. Bu hastalarda bekle gör yaklaşımının yanında, amniopatch uygulaması, kontinu amnioinfüzyon ve acil doğum tedavi seçenekleri arasında yer alır. 33 yaşında G1P0 olan hasta suyunun gitmesi şikayetiyle hastanemize başvurdu. Hastaya yapılan ulstrasonografide 21 hafta 2 gün ile uyumlu FK (+) fetüs izlendi. Amnios sıvısı toplamda 3 cm’den az idi. Spekulum muayenesinde aktif amnion sıvısı geldiği gözlendi. Servikal açıklık yoktu. Hastanın başvurudaki laboratuar değerleri ise; WBC:10.25, HGB: 7.42, PLT: 314000, CRP:0.95 idi. Enfeksiyon bulguları olmadığı ve hastanın çocuk istemi nedeniyle hastaya kalıcı kateter takılarak kontinu amnioinfüzyon yapılmasına karar verildi. Ultrasonografi eşliğinde steril koşlullarda 18 G’lik epidural kateterle amion sıvısının uygun bir dikey cebine transabdominal olarak girildi. İğne çekildikten sonra kanül uterus içinde kaldı. Kanülün dışlarda kalan kısmı çevresi steril spançla sarıldıktan sonra cilde flaster ile sabitlendi. Hastaya ampisilin+sulbaktam 1 g 4*1 IV, ornidazol 500 mg 2*1 IV, antianemik, Bemiparin sodyum 3500 IU subkutan tedavisi bağlandı. Hastaya günlük 1000 cc izotonik solüsyon kateterden verildi. Bu arada hastanın aktif su gidişinin olduğu gözlendi. Aralıklı yapılan CRP ve WBC değerleri ile hasta takip edildi. Ayrıca günlük olarak ultrasonografi ile hem fetal iyilik hali ve gelişlimi takip edildi hemde amnion sıvı durumu gözlendi. Aminion sıvıda miktarında değişiklik olmadı. 25. haftasında hastaya betametazon 12 mg 12 saat arayla yapıldı. Hastanın takiplerinin 42. gününde şiddetli sancılarının olması ve WBC değerlerinin 19.000’e yükselmesi üzerine sezaryen kararı alındı. 1 ve 5. dakika apgarı 8-8 olan 1080 g bir erkek bebek doğurtuldu. Bebeğin ilk muayenesinde hipotonik oduğu gözlendi ve RDS bulgularının olması üzerine yenidoğan yoğun bakıma yatışı yapıldı. Yenidoğan yoğun bakımda 2 aylık tedavi sürecinden sonra bebek taburcu edildi. Bebek flu an 9 aylık olup, bu aya kadar hastaneye yatışını gerektirecek bir sağlık sorunu olmadan sağlıklı yaşantısına devam etmektedir. Bu olguda viabilite sınırının altında amnion sıvı gelifli olan hastalarda epidural kateter yardımıyla kontinu amnioinfüzyon yapılarak fetüsün intrauterin yaşam sürecini birkaç hafta daha ilerletmenin ucuz ve nisbeten kolay bir yöntemini göstermek istedik.
Anahtar Kelimeler