Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Prematüre bebeklerin anne sütü alımı ve ebeveynlerinin görüşleri

Fatma Taş Arslan, Elanur Yeniterzi

Künye

Prematüre bebeklerin anne sütü alımı ve ebeveynlerinin görüşleri. Perinatoloji Dergisi 2013;21(2):77-84 DOI: 10.2399/prn.13.0212006

Yazar Bilgileri

Fatma Taş Arslan1,
Elanur Yeniterzi2

  1. Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı- Konya TR
  2. Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi- Konya TR
Yayın Geçmişi

Gönderilme Tarihi: 01 Temmuz 2013

Kabul Edilme Tarihi: 04 Nisan 2013

Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Amaç
Araştırma, 32-37 haftalık prematüre bebeğe sahip ebeveynlerin, bebeklerinin anne sütü alması konusundaki görüşlerini belirlemek amacıyla tanımlayıcı türde yapıldı. 
Yöntem
Araştırma; 1 Temmuz - 30 Kasım 2011 tarihleri arasında, Konya ili merkezinde yer alan bir özel hastane, üç devlet hastanesi, iki tıp fakültesi olmak üzere toplam altı hastanenin Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitelerinde yapıldı. Veriler anket yöntemiyle 100 anne ve babadan yüz yüze veya telefonla görüşülerek toplandı. İstatistiksel analizlerde sayı-yüzdelik ve ki-kare testleri kullanıldı.
Bulgular
Araştırmada ebeveynlerin %39’unun ilk bebeği olduğu belirlendi. Bebeklerin %48’inin kız, %64’ünün sezaryenle dünyaya geldiği, %60’ının 32-34 haftalık olarak doğduğu bulundu. Bebeklerin %39’unun prematürite dışında başka sağlık problemlerinin olduğu ve %56’sının kuvözde takip edildiği saptandı. Bebeklerin %66’sının sadece anne sütü ile beslendiği belirlendi. Anne sütünün bebeklere %40 emzirme, %21 nazogastrik sonda, %15 biberon ve %24 oranında ise emzirmenin yeterli olmaması durumunda biberon desteği ile verildiği bulundu. Annelerin %71’i, babaların ise %64’ü prematüre bebek için anne sütünün faydalarının neler olduğunu bildiklerini ifade etti. Babaların %91’inin emzirme konusunda anneye destek vermeyi düşündükleri belirlendi.
Sonuç
Prematüre bebeklerin anne sütü alması konusunda annelerin babalara göre daha çok bilgi ve deneyim sahibi olduğu, anne sütü alımının arttırılması için ebeveynlere anne sütü ve emzirme ile ilgili kapsamlı eğitimler verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldı.
Anahtar Kelimeler

Prematüre, emzirme, anne sütü, hemşire, ebeveyn.

Giriş
Hayatın ilk yılı büyüme hızının fazla olması sebebiyle yenidoğan bir bebeğin büyüme ve gelişiminde kritik bir dönemdir. Anne sütü her bebeğin gereksinimine göre ayarlanmış, biyolojik yararlılığı çok yüksek ideal doğal bir besindir.[1] UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bebeklerin doğumdan itibaren ilk 6 ay boyunca sadece anne sütü almalarını (başka katı ve sıvı gıdalar ve su almadan) ve yedinci aydan itibaren ek gıdalara başlanılmasını önermektedir. İlk 6 aydan sonra ek gıda verilmesinin yanında, emzirmeye iki yaşına kadar devam edilmesi önerilmektedir.[2] Anne sütü sadece bir besin olmayıp, bebeğin hayata sağlıklı başlangıç yapmasını sağlayan ve ilerde yaşamın getireceği çeşitli risklerden koruyan canlı sıvı özelliğindedir. Ayrıca yenidoğanın gelişimini destekleyecek özelliklere sahiptir ve besin değeri bakımından tüm yapay besinlerden üstündür.
Anne sütünde, başta gastrointestinal sistem, merkezi sinir sistemi, solunum sistemi olmak üzere pek çok sistemin gelişimini sağlayan büyüme faktörleri bulunmaktadır.[3,4] Anne sütü bebeğin beyin gelişimi için gerekli olan esansiyel yağ asitleri ve A vitaminini içerir, bebeğin immün sistemini güçlendirir.[5,6] Anne sütünün fizyolojik sarılığı daha çabuk iyileştirdiği ve demir eksikliği anemisini önlediği belirtilmektedir.[2,7] Emzirme ayrıca anne ve bebek arasındaki duygusal bağı artırır.[5,6,8]
Prematüre bebekler intrauterin gelişimlerini tamamlamadan doğdukları ve tüm sistemleri immatür olduğundan pek çok sorun yaşarlar. Bu sorunlardan en önemlilerinden biri beslenmedir. Prematürelerin gastrointestinal sistemlerinin yeterince olgunlaşmamış olması, fetal büyüme hızının en fazla olduğu 24-36. haftalar arasında doğmaları ve besin depolarının oldukça fakir olması beslenmelerini güçleştiren faktörler arasındadır. Ayrıca aspirasyon riski, emme refleksinin güçlü olmaması ve uzun beslenme süresine bağlı sabır gerektirmesi de uygulamada görülebilecek diğer zorluklardandır. Prematüre bebeklerin bakımında ideal beslenmenin sağlanması çok önemlidir.[9-12] Tartışılmaz besinsel, immünolojik, psikolojik ve ekonomik avantajlar sağlaması nedeniyle emzirme prematüre bebeklerde öncelikli olması gerekir.[13] Amerikan Pediatri Akademisi anne sütü ile beslenmenin prematüre bebekler için de tercih edilen bir beslenme tipi olduğunu belirtmiştir.[14] Prematüre doğum yapan annelerin sütü, zamanında doğum yapan annelerin sütünden daha farklıdır ve yüksek miktarda yağ, protein, sodyum, lizozim içerirken, daha az oranda laktoz içerir. Bu özelik, prematüre bebeğin daha hızlı büyümesini sağlar. Ayrıca her emzirme sürecinde anne sütünün içeriği, bebeğin gereksinimleri doğrultusunda değişiklik göstererek bebeğe en uygun süt salgılanır. Anne sütü prematüre bebeklere özgü retinopati riskini de azaltmaktadır.[15-17]
Ülkemizde, prematüre bebeklerin anne sütü alımı ve etkili faktörlerin belirlenmesine yönelik çalışmalar sınırlıdır.[18-21] Bu araştırmada; prematüre bebeğe sahip anne ve babaların bebeklerinin anne sütü alma konusunda görüşlerinin belirlenmesi ve bu görüşlere etki eden ilişkili faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem
Araştırma prematüre bebeğe sahip anne ve babaların bebeklerinin anne sütü alımına ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla tanımlayıcı türde yapıldı. Araştırma, Konya ili kent merkezinde yer alan bir özel hastane, üç devlet hastanesi, iki tıp fakültesi olmak üzere toplam altı hastanenin Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitelerinde (YYBÜ) gerçekleştirildi. Araştırma verileri, 1 Temmuz - 30 Kasım 2011 tarihleri arasında toplandı. Araştırma evrenini, ilgili hastanelerin YYBÜ’sinde tedavi gören ve bakım alan 32-37 haftalık preterm bebeklerin anne-babaları oluşturdu. Araştırmanın örnek büyüklüğünü 1 Temmuz-30 Kasım tarihleri arasında 32-37 haftalık prematüre doğan 100 bebek anne-babası oluşturdu ve çalışma grubu, araştırmaya katılmasını engelleyecek herhangi bir sorunu olmayan, araştırmaya katılmaya gönüllü anne-babalar arasından seçildi.
Araştırmada veri toplama aracı olarak literatür ışığında[22-24] araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formu kullanıldı. Anket formu; anneye, babaya ve bebeğe ait sorular olmak üzere iki bölümden oluştu. Birinci bölümde; anne ve babaya ait demografik özellikler (yaş, öğrenim durumu, çocuk sayısı, daha önce prematüre bebek sahibi olma durumu) ile prematüre bebek beslenmesi ve anne sütü alma durumuna ilişkin sorular (bebeğin beslenme şekli, beslenme yolu, anne sütü alma durumu, anne sütünü almaya başlama zamanı, ebeveynlerin anne sütünün faydalarını bilme durumu, bebeğin gazının çıkarma, kusmanın önlemesi, emzirirken yaşanılan sorunlar, babanın anneye destek olma düşüncesi gibi) yer aldı. Bazı sorular açık uçlu olarak sorularak verilen cevaplar doğrultusunda gruplandırmalar yapıldı. İkinci bölümde ise; doğum ve bebek ile ilgili (doğum şekli, bebeğin cinsiyeti, gebelik haftası ve bebeğin şu anki haftası, bebeğin tanısı ve bebeğe uygulanan girişimler) sorulardan oluşturuldu. Veriler araştırmacı tarafından hastanelerde, anneler ve babalarla yüz yüze ve telefonla görüşme yöntemi ile toplandı.
Araştırmanın ön uygulaması 32-37 gebelik haftasında doğan bebeklerin anne-babasına (beş ebeveyn) uygulandı ve bu veriler araştırma kapsamına alınmadı. Bu uygulama sonucunda bilgi formunda anlaşılamayan ifadeler belirlenip yeniden gözden geçirildi. Verilerin istatistiksel analizinde SSPS 16.0 paket programından yararlanılarak sayı-yüzdelik ve ki kare testleri uygulandı ve p<0.05 değerleri anlamlı kabul edildi. Araştırmaya katılan ebeveynlerinden sözlü onam, ilgili hastanelerden gerekli yazılı izinler alındı.
Bulgular
Araştırma grubundaki annelerin yaş ortalamasının 27.43±5.94, babaların yaş ortalamasının 30.94±5.74 olduğu, annelerin %69’unun, babaların %51’inin ilköğretim mezunu olduğu belirlendi. Anne-babaların %20’sinin daha önce prematüre bebeğe sahip olduğu ve %40’ının ilk bebekleri olduğu belirlendi (Tablo 1). Bebeklerin %48’inin kız, %64’ünün sezaryenle dünyaya geldiği ve %40’ının 32-33 haftalık doğduğu bulundu. Bebeklerin %39’unun prematürite dışında başka sağlık problemlerinin olduğu ve %57’sinin kuvözde takip edildiği belirlendi. Araştırmaya alınan bebeklerin %66’sının sadece anne sütü ile beslendiği, bebeklerin %40’ının emzirme, %21’inin nazogastrik sonda, %15’inin biberonla beslendiği ve %24’ünün ise emzirmenin yeterli olmaması nedeniyle emzirmeye ek olarak biberon desteği aldığı saptandı. İlk anne sütünü bebeklerin %20’sinin doğar doğmaz, %14’ünün doğduğu gün içinde, %62’sinin doğumdan birkaç gün sonra aldığı belirlendi (Tablo 2).
Annelerin %71’inin, babaların ise %64’ünün prematüre bebek için anne sütünün faydalarını bildiklerini ifade ettikleri saptandı. Annelerin %26’sı anne sütünün büyüme-gelişmeyi sağladığını ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini; babaların %33’ü büyüme-gelişmeyi sağladığını, %24’ü bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ifade etti. Annelerin %51’i ve babaların %41’i bebeğin anne sütünü iki yaşına kadar alması gerektiğini ifade etti. Kusmanın önlenmesinde, annelerin %48’i gaz çıkartma, %13’ü yan yatırma, babaların %24’ü gaz çıkartma, %3’ü yan yatırma şeklinde teknikler uygulayacaklarını bildirdi. Annelerin %39’u, babaların %73’ü kusmanın nasıl önleneceğini bilmediklerini ifade etti. Bebeğin gazını çıkarma işlemi sorulduğunda, annelerin %72’si omzuna yatırıp sırtını sıvazlama, %24’ü omzuna yatırıp sırtta hafifçe vurma, babaların %35’i omzuna yatırıp sırtını sıvazlama, %22’si omzuna yatırıp sırtına hafifçe vurma şeklinde yapabileceklerini bildirdi. Babaların %43’ü annelerin %4’ü bebeklerinin gazını nasıl çıkartabileceklerini bilmediklerini ifade etti. Ebeveynlere bebeklerinin doyduğunu nasıl anlayabilecekleri sorulduğunda; annelerin %29’u uyuyakalmasından, %54’ü emmek istememesinden, %16’sı idrar-gaita çıkışından, babaların da %24’ü uyuyakalmasından, %46’sı emmek istememesinden, %8’i ise idrar-gaita çıkışından anlayabileceklerini bildirdi. Babaların %22’si bebeklerinin doyup doymadığını anlayamayacaklarını belirtti (Tablo 3).
Annelerin %73’ü emzirme tekniklerini uygulama konusunda kendilerini yeterli hissettiğini ve %28’si emzirme ile ilgili sorun yaşadığını, %50’si sorun yaşamadığını, %27’si bebeklerini emzirmediklerini ifade etti. Emzirme ile ilgili annelerin %15’i bebeğin yorulup uyuması, %7’si bebeğin anne göğsünü tam olarak tutamaması ve %6’sı da göğüs ucunun küçük olması konularında sorun yaşadığını bildirdi. Annelerin %28’i emzirme ile ilgili her şeyi öğrenmek istediğini, %14’ü emzirme tekniklerini, %6’sı anne sütünü arttıran besinlerin neler olduğunu, %11’i emzirmenin faydaları, süt saklama koşulları, kusmanın önlenmesi vb. konularında bilgi öğrenmek istedikleri belirlendi (Tablo 4).
Araştırmada babaların %91’inin emzirme konusunda anneye destek vermeyi düşündüğü ve bu desteği, %20’si annenin beslenmesine dikkat ederek, %23’ü anne sütünü artıran besinler alarak, %24’ü emzirmeyi teşvik ederek, %24’ü annenin istediği her şeyi yaparak sağlamayı düşündüğü belirlendi.
Araştırmada anne yaşı (25 yaş üzeri olan kadınlar), öğrenim durumu (ilkokul düzeyi) ve çocuk sayısı (iki ve üzeri çocuğa sahip olan) ile annelerin emzirme tekniklerinde kendilerini yeterli hissetme durumları arasında anlamlı bir ilişki bulundu (sırasıyla χ2 =10.72, p=0.005; χ2 =8.30, p=0.040; χ2 =8.93, p=0.034).
Tartışma
Araştırmada, prematüre bebeğe sahip anne ve babaların bebeklerinin anne sütü alma konusunda görüşlerinin belirlenmesi ve bu görüşlere etki eden faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda bu araştırma ile prematüre bebeklerin anne sütü alımında yaşanan sorunların belirlenmesi ve sorunlara yönelik önlemlerin alınmasına katkıda bulunulacağı düşünülmüştür.
Araştırmada prematüre bebeklerin büyük kısmının 35. gebelik haftasından önce doğduğu ve beraberinde birçok sağlık sorunu yaşadıkları ve tıbbi bakıma gereksinimleri olduğu belirlenmiştir. İntrauterin gelişimini tamamlamadan doğan prematüre bebeklerin birçok tıbbi bakım gereksinimi olması beklenen bir durumdur.[13] Araştırmada prematüre bebeklerin yarıdan fazlasının (%66) sadece anne sütü aldığı belirlenmiştir. Bu oran istendik düzeyde olmamakla birlikte bu bebeklerin anne sütü alma ve emzirme sorunları yaşadığının bir göstergesidir. Annelerin yarıya yakınının (%40) emzirme ile anne sütünü verdikleri görülmektedir. Bu sonucun prematüre bebeklerin gelişimsel özelliklerinden kaynakladığı düşünülmektedir.
Bebekler ve küçük çocuklar için önemli bir besin kaynağı olan anne sütü, çocukluk dönemi hastalıklarına karşı bağışıklık sağlamakta ve yeni doğan bir bebeğin ilk aylarındaki besin gereksinimini tek başına karşılamaktadır.[22] Araştırmada prematüre bebeklerin ilk anne sütünü alma zamanlarında farlılıklar bulunmuştur. TNSA-2008 sonuçları, ülkemizde anne sütü ile beslemeye başlamanın geç olduğunu göstermektedir. Emzirilen bebeklerin %39’unun doğumdan sonraki ilk bir saat içinde, %27’sinin doğumdan sonraki ilk 24 saatte hiç emzirilmediği bildirilmektedir. Bu oranların TNSA-2003’deki sonuçlara göre daha düşük olması, Türkiye’de erken emzirmeye başlama pratiğinden uzaklaşmanın sürdüğünü göstermektedir. Ayrıca prematüre bebeklerde erken emzirmeye başlama oranlarının daha düşük olması beklenen bir durumdur.
Preterm ve düşük doğum ağırlıklı (DDA) bebeklerde emzirme süresi ve insidansının term bebeklere oranla daha düşük olduğu belirtilmektedir. ABD’de term bebeklerin anne sütü alma oranı %69 iken preterm bebeklerde bu oranın %50 olduğu bildirilmektedir.[24] Bu bebeklerde emzirme insidansının düşük olma nedenlerinin; emzirmenin yararları, sütün sağılması ve saklanması hakkında sağlık bakım profesyonellerinden yeteri kadar bilgi, danışmanlık, teşvik ve desteğin alınamaması, bu bebeklerin uzun süre hastanede yatması, yeterli emememesi gibi durumlar olduğu belirtilmektedir.[25] Emzirmenin düşük oranda olmasını ve geç emzirmeye başlamayı, anne sütünün yeterli gelmeyeceği kaygısı, erken, hazırlıksız doğum ve emzirme konusundaki yanlış inanç ve uygulamalar da etkilemektedir.[23] Prematüre bebeklerin emmeleri yetersiz bile olsa bebeğin durumu uygunsa mutlaka emzirilmelerinin teşvik edilmesi önerilmektedir.[21]
Araştırmada annelerin babalara göre anne sütünün faydalarını daha yüksek oranda bildikleri bulunmuştur. Aynı zamanda bebeğin gazını çıkarma, kusmanın önlenmesi ve bebeğin doyduğunu anlama konularında da benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Bu sonuçlar, prematüre bebeğin primer bakımında annenin babaya göre daha etkin ve bilgi sahibi olduğunu göstermektedir. Araştırmada annelerin büyük kısmının (%73) kendilerini emzirme tekniklerinde yeterli hissettikleri bulunmuştur. Eker ve Yurdakul’un (2006) yaptığı çalışmada da annelerin çoğunluğunun emzirme tekniklerini doğru olarak kullandıkları belirlenmiştir.[20] Araştırmamızda annelerin yarısının bazı nedenlerden dolayı (göğüs ucunun küçük olması, bebeğin memeyi kavrayamaması, bebeğin yorulup uyuması) emzirirken sorun yaşadığı saptanmıştır. Prematüre bebek beslenmesinde benzer sorunların yaşanabildiği çeşitli çalışmalarda da gösterilmiştir.[18-21] Yenidoğan hemşiresi bu sorunların çözümünde ve önlenmesinde etkin role sahiptir.
Araştırmada annelerin bebek beslenmesi konusunda çeşitli konularda (emzirme ile ilgili her şey, emzirme teknikleri, anne sütünü arttıran besinler, emzirmenin faydaları, süt saklama koşulları, kusmanın önlenmesi) öğrenme istekleri olduğu görülmüştür. Bu sonuçlar bebek beslenmesi içinde uygulanacak eğitimlerin kapsamını ve çerçevesini de belirlemektedir. Bu doğrultuda annelerin doğum öncesinden başlayarak bilgilendirmelerinin yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bir çalışmada term ve preterm bebeği olan annelere yapılan emzirme eğitiminin ve desteğinin anne sütü devamlılığı açısından önemli sonuçlar oluşturduğu bildirilmektedir.[20-26] Hemşire tarafından anneye verilen emzirme ve anne sütü eğitiminin, emzirmenin sürdürülmesi ve meme komplikasyonlarının önlenmesinde büyük katkı sağladığı belirtilmektedir.[27] Bebeğin YYBÜ’den taburcu olmadan önce hemşire, aile merkezli yaklaşım çerçevesinde ebeveynlere bu hizmetleri sağlamalıdır. Ayrıca annenin doğum sonu dönemde düzenli izleminin yapılması, emzirme konusunda verilen eğitimlerin uygulamaya geçip geçmediğinin kontrolü, prematüre bebek anne-babalarının sorularının yanıtlanması gerekmektedir.
Araştırmada babaların tamamına yakını emzirme konusunda anneyi destekleyeceklerini ifade etmişlerdir. Bu destek şekillerinin birçok alanda olduğu görülmüştür. Babaların emzirme ve diğer bebek bakımı konularında (gaz çıkarma, banyo vb.) anneyi desteklemesi anne sağlığı açısından olumlu katkı yaratabileceği ayrıca baba ile bebek arasındaki ilişkinin derinleşmesine yardımcı olacaktır.[28] Bu doğrultuda babanın, bebeği kucağına alması ve anneyi hastanede sık ziyaret etmesi, bebek ile bağlarının güçlenmesini sağlayacaktır. Araştırmada anne yaşı, öğrenim durumu ve çocuk sayısı ile annelerin emzirme tekniklerinde kendilerini yeterli hissetme durumları arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. İlkokul mezunu annelerin kendilerini daha yeterli hissetmeleri, bu grubun iki ve daha fazla çocuğa sahip olabileceğinden kaynaklanabilmektedir. Ülkemizde ebeveynlerin öğrenim düzeyi yükseldikçe çocuk sayısının azaldığı bilinen bir durumdur. Annelerin bebek beslenmesi konusunda çocuk sayısına paralel yeterliliklerinin artması beklenen bir durumdur. Bu konudaki tecrübe, annenin kendini daha rahat hissetmesine, yaşanılan sorunları kolay çözebilmesine ve kendini yeterli algılamasını sağlayabilir.
Sonuç
Anne sütü, prematüre bebeklerin beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Anne sütü alımının artırılması için prematüre bebek sahibi ebeveynlerin beslenme ile ilgili endişelerinin giderilmesi, anne sütü ve emzirme ile ilgili bilgilendirilmesi gerekmektedir. Araştırmada prematüre bebeklerin anne sütü alma konusunda annelerin babalara göre daha çok bilgi ve deneyim sahibi olduğu bulunmuştur. Prematüre bebeğin beslenme konusunda her iki ebeveyni içine alan eğitimlerin verilmesi önerilebilir.
Kaynaklar
1. Coşkun T. Anne sütü ile beslenme. Katkı Pediatri Dergisi 2003;2:163-83.
2. WHO/UNICEF. 2000’li yıllarda bebeklerin anne sütü ile beslenmesi. Ankara: UNICEF Türkiye Temsilciliği; 2000.
3. Öztürk Y, Yiş U, Büyükgebiz B. Erken süt çocukluğu döneminde beslenmenin, büyüme ve dışkılama özellikleri üzerine etkisi. Dokzu Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2007;21:25-33.
4. Beksaç MS, Demir N, Koç A, Yüksel A. Emzirme. Obstetrik; maternal-fetal tıp ve perinatoloji ders kitabı. Ankara: MN Medikal & Nobel: 2001; 1399-411.
5. Taşkın L. Anne sütünün yararları. Doğum ve kadın sağlığı hemşireliği. Ankara: Sistem Ofset; 2002; 385-86.
6. Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler Başkanlığı. İç: Metin B. Akın A. Güngör İ. 21. yüzyılda yaşam. Herkes için bir vizyon. Ankara: Dünya Sağlık Örgütü Dünya Sağlık Raporu; 1998.
7. Aydın A. Beslenme ve beslenme bozuklukları. In: Onat T, editor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları. İstanbul: Eksen Yayınları; 1996. p. 103-7.
8. Dağoğlu T, Görak G, Yıldız S, Savaşer. S. Yenidoğanın gelişimi ve çevresel faktörler, preterm bebeklerin izlemi, psikososyal bakım, yenidoğanın beslenmesi. In: Dağoğlu T, Görak G, editors. Temel neonataloji ve hemşirelik ilkeleri. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri; 2008. p. 734-91.
9. Savaşer S. Yenidoğanın beslenmesi. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri; 2001. p. 211-42.
10. Nascimento MBR, Issler H. Breastfeeding: making the difference in the development, health and nutrition of term and preterm newborns. Rev Hosp Clin Fac Med S Paulo 2003;58:49-60.
11. Work Group on Breastfeeding. Breastfeeding and the use of human milk. Pediatrics 1997;100:1035-9.
12. Arsan S. Yenidoğanda farklı beslenme şekilleri ve prognoz. 23. Pediatri Günleri ve 3. Pediatri Hemşireliği Günleri Özet Kitabı. İstanbul: 2001;137-141.
13. Çakmak H. Sezaryen ve normal spontan doğum yapan annelerde emzirmenin değerlendirilerek karşılaştırılması. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: M.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü; 2002.
14. Kayacık Doğan N. WHO ve UNICEF’in önerdiği anne sütünün özendirilmesi ve formül sütlerin kullanımı konusunda sağlık personelinin bilgi birikiminin ve yapılacak eğitimin etkinliğinin değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İ.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü; 1998.
15. Hanedan S, Yılmaz Ç, Aktay N, Tercan Z, Akartürk H, Rodoplu S ve ark. Prematüre bebeklerde beslenme konusunda annelerin bilgi düzeylerinin değerlendirilmesi. X. Ulusal Neonatoloji Kongresi Kitabı. Antalya: 2000.
16. Telatar B, Ezengin B, Vitrinel A. Sağlam çocuk ve riskli yenidoğan polikliniklerinden takip ettiğimiz bebeklerde sadece anne sütü ile beslenme oranı. II. Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Kongresi Kitabı. İstanbul: 2003.
17. Preterm bebeğin evdeki bakımına yönelik hemşirelik girişimlerinin bebeğin büyüme - gelişmesine ve annelerin bakım sorunlarını çözme becerilerine etkisi. Doktora Tezi. İstanbul: İ. Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü; 2006.
18. Yücesoy MM. 0-12 Aylık bebeklerin anne sütü ile beslenmesine etki eden faktörler. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü; 2001.
19. TNSA. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları; 2008.
20. Eker A ve Yurdakul M. Annelerin Bebek Beslenmesi ve Emzirmeye İlişkin Bilgi ve Uygulamaları. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi (STED) 2006; 15(9):158-163.
21. Callen J, Pinelli J. A review of the literature examining the benefits and challenges, incidence and duration, and barriers to breastfeeding in preterm infants. Adv Neonatal Care 2005;5:72-88.
22. Karakoç K, Şimşek Z, Karataş H. Harran Üniversitesi araştırma ve uygulama hastanesi çocuk cerrahisi ile çocuk sağlığı ve hastalıkları kliniklerinde yatan 0-24 aylık çocuğu olan annelerin anne sütü ile beslenme ve ek gıdalara ilişkin bilgileri. Sağlık Toplum Dergisi 2004;14:73-8.
23. Tunçel E, Dündar C, Peşken Y. Ebelerin anne sütü ile ilgili bilgi ve uygulamalarının değerlendirilmesi. Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Dergisi 2005;6:43-8.
24. Çavusoğlu H. Çocuk sağlığı hemşireliği 2. baskı. Ankara: Bizim Büro Basımevi; 2005;45-56.
25. Kültürsay N. Prematürelerde enteral beslenme - Türk Neonatoloji Derneği Neonatoloji Kitabı. Ankara: Alp Ofset; 2004;175-87.
26. Kültürsay N. Yenidoğan bebeklerin enteral beslenmesi. Neonatolojinin temel ilkeleri ve acilleri. İstanbul: Anne Bebek Sağlığı Vakfı; 2007;140-51.
27. Genç B, Şen A, Akısü M, Bekler Ç, Kültürsay N. Prematüre bebeklerde anne sütü alımının desteklenmesi. Ege Pediatri Bülteni 1999;6:13-5.
28. Kültürsay N, Şen A, Kurugöl Z, Yenigün A. Anne sütü ile beslenmeyi etkileyen faktörler. Eğitimle yalnız anne sütü verme süresinin uzatılması. İstanbul Üniversitesi Çocuk Kliniği Dergisi 1993;28:30-5.
Dosya / Açıklama
Tablo 1
Anne ve babaya ait özellikler (n=100)
Tablo 2
Prematüre bebeğe ve beslenmeye ilişkin bilgiler (n=100)
Tablo 3
Prematüre bebek anne ve babalarının beslenme ve anne sütü konusundaki görüşleri (n=100)
Tablo 4
Annelerinin emzirme konusunda yeterlilik durumu ve öğrenmek istedikleri konular (n=100)