Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Preeklampsi öngörüsü ve önemi

Filiz Çayan

Künye

Preeklampsi öngörüsü ve önemi. Perinatoloji Dergisi 2014;22(3):s5-6 DOI: 10.2399/prn.14.S001084

Yazar Bilgileri

Filiz Çayan

  1. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı- Mersin TR
Yazışma Adresi

Filiz Çayan, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı- Mersin TR, [email protected]

Yayın Geçmişi
Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Preeklampsi, gebeliğe spesifik multisistemik hipertansif bir hastalıkdır. Tüm gebeliklerde ~ %6-8 oranında görülür. Maternal ve neonatal mortalite ve morbidite yüksektir ve gelişmiş ülkelerde maternal mortalitenin %15-20’sinden sorumludur.
Klinik değişkendir, geç gebelik döneminde ortaya çıkan geçici HT ile karekterize hafif tipden, yaşamı tehdit eden nöbetlerin eşlik ettiği, HELLP sendromu, fetal hipoksi ve gelişme geriliği ile seyreden şiddetli tipe kadar farklı klinik şekillerde ortaya çıkabilir.
Preeklampsi, patogenezi farklı olan erken ve geç preeklampsi olarak da sınıflandırılabilir.

Erken PE (<34 gh)
• Erken gebelik haftalarında ortaya çıkar
• Plasentasyon bozukluğu sonucu oluşur
• Maternal ve fetal risk yüksektir

Geç PE (>34 gh)
• Geç gebelik haftalarında ortaya çıkar
• Plasentasyon normaldir
• Annenin gebeliğe verdiği normalden farklı reaksiyon sonucu oluşur

İdeal tarama testi nasıl olmalıdır?
1. Hastalık önemli ve sık rastlanan sağlık problemi olmalı
2. Hastalığı erken, asemptomatik dönemde tespit edilebilmeli
3. Erken tedavi sağlık sonuçlarını değiştirebilmeli
4. Tüm topluma tarama yapılabilmeli
5. Test basit, güvenilir ve kolay ulaşılır olmalı
6. Pahalı olmamalı

PE Öngörü neden önemli?
• PE rekurrens riski %65
• Maternal ve perinatal komplikasyonlar yüksek
• Uzun dönem sağlık riskleri; persistan HT, kardiovaskuler hastalık, kalıcı serebrovaskuler hasar riski bulunmaktadır.
Günümüzde PE’nin engellenmesi, proflaksi ve kesin tedavisi mümkün olmasa da; risk saptanan hastaların yakın izlemi ve erken müdahale ile komplikasyonlar engellenebilir ve azaltılabilir.

Uterin arter doppleri

1. trimesterdeki yüksek uterine arter PI değeri, normalde progresif fizyolojik trofoblastik invazyon ile düşer. PE’de ise bozulmuş trofoblastik invazyon nedeni ile PI yüksek kalır. 1. ve 2. trimester uterin arter Doppler incelemeleri özellikle <34 hafta doğum gerektiren erken PE öngörüsünde etkindir. Yüksek risk grubunda UAD’in doğruluğu daha fazladır.

Maternal kan basıncı (11-13 hafta)
Preeklampsi öngörüsünde MAP, sistolik ve diastolik kan basıncı parametrelerinden daha üstündür.

MAP = Diyastolik KB + (Sistolik KB -Diyastolik KB) / 3

Biyokimyasal Belirteçler (Plasental Disfonksiyon)

Günümüzde plasental disfonksiyon belirteçlerinden hiçbiri PE öngörmede TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİLDİR. Bu nedenle 1. ve 2. trimester biokimyasal testlerini uterin arter Doppleri ile KOMBİNE edilerek testlerin prediktif değerleri arttırılmaya çalışılmaktadır. Pregnancy-associated plasma protein-A (PAPP-A), Placental growth factor (PlGF), Placental protein 13 (PP13), Inhibin-A, A disintegrin and metalloprotease 12 (ADAM12).
Erken PE’yi saptama oranı: %94.1 (%5 FPR)
Geç PE’yi saptama oranı: %35.7
GHT’u saptama oranı: %18.3

Preeklampsi önlemek mümkün mü?

Yüksek risk grubundaki hastalarda, gebeliğin 16. haftasından önce başlanan düşük-doz Aspirinin PE, ağır PE ve IUGR’nin % 50 önlenebileceğini ortaya koymuştur. “Bu sonuç, perinatal ve maternal sonuçların iyileştirecek gerekli önlemlerin alınabilmesi için risk grubundaki gebelerin erken dönemde belirlenmesinin önemini tekrar gündeme getirmiştir.” Gebeliğin erken döneminde (<16 hf) başlanan ASPİRİN profilaksisi ve Ca suplementasyonu özellikle yüksek riskli olgularda preeklampsiyi önlemede etkilidir.
Sonuç
PE’nin erken tanı ve önlenmesi için DÜZENLİ ANTENATAL TAKİP ESASTIR. Son yıllarda, özellikle ilk trimesterde maternal risk faktörleri, MAP, uterin arter Doppler ve serum belirteçlerini kullanan kombine algoritmalar preeklampsi öngörüsünde ümit vericidir. Kombine yöntemler maternal risk faktörlerini de dahil ettiğinden, düşük risk grubundaki hastaların taranmasında da kullanılabilir gibi gözükmektedir; bu konuda yeni çalışmalara gerek vardır.
Anahtar Kelimeler