Heterotropik gebelik, intrauterin ve ekstrauterin gebeliklerin aynı anda mevcut bulunduğu nadir bir durumdur. Bu nadir durum, tanının geç konulması halinde kanama nedeniyle yaşamı tehdit eden ciddi bir acil durumdur. Tedavinin ana amacı, ekstrauterin gebeliği sonlandırırken intrauterin gebeliği korumaktır. Ekstrauterin gebeliğin sonlandırılmaıs, cerrahi tedaviler ya da cerrahi olmayan tedaviler kullanılarak gerçekleştirilebilir. Yönetimi tartışmalıdır. Heterotropik gebeliğin tanısının hemodinamik olarak stabil olması durumunda konservatif yönetim düşünülebilir. Cerrahi olmayan tedaviler, ultrasonografik ya da laparoskopik kılavuz altında ekstrauterin gestasyonel keseye çeşitli ilaçların verilmesini içermektedir. Konservatif tedavi başarısız olduğunda ya da eşlik eden hemoperitoneum olduğunda cerrahi tedavi gerekli görülür. Cerrahi işlem, laparotomiyle ya da laparoskopik yaklaşımla gerçekleştirilebilir. Çünkü laparoskopik yaklaşım, azalmış iyileşme süresi ve antibiyotikler ile analjeziklere daha az gereksinim duyulması dâhil laparotomiye göre çeşitli avantajlara sahiptir. Çalışmamızda, gecikmiş adet ve vajinal kanama şikâyetleriyle acil servisimize başvurmuş 31 yaşındaki bir kadını inceledik. Ultrason taramasında, her ikisi de fetal kardiyak aktiviteye sahip, yaklaşık 7 haftalık bir intrauterin fetüs ve sol tübal bölgede yaklaşık 7 haftalık ikinci bir fetüs gözlemlendi. Olgu, prezentasyon esnasında hemodinamik olarak stabildi. Hastadan ve eşinden bilgilendirilmiş onam alındıktan sonra hasta, laparoskopi işlemi geçirdi ve sol salpingo-ooferoktomi uygulandı. Cerrahi operasyon sonrası ikinci günde olgu hastaneden taburcu edildi. Operasyondan iki hafta sonra hasta, kontrole çağrıldı ve ultrasonunda devam eden intrauterin canlı gebeliği ortaya konuldu.
Anahtar Kelimeler
Heterotropik gebelik, laparoskopik cerrahi.