Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Peripartum maternal kortizol ve prolaktin sonuçlarının değerlendirilmesi

Ayse Kafkasli, A. İhsan Yalçınoğlu, Erkan Ünlüer, Saim Yoloğlu

Künye

Peripartum maternal kortizol ve prolaktin sonuçlarının değerlendirilmesi. Perinatoloji Dergisi 1996;4(2):80-82

Yazar Bilgileri

Ayse Kafkasli,
A. İhsan Yalçınoğlu,
Erkan Ünlüer,
Saim Yoloğlu

  1. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D. Malatya TR
Yayın Geçmişi
Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Amaç
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D.'da vajinal yolla doğum yapan 22 ve sezaryenle doğum yapan 3 gebe çalışmaya alındı. Olguların peripartum dönemdeki serum prolaktin ve kortizol düzeylerineki değişiklikler değerlendirilerek; bu değişikliklerle eylem süresi, amniyon kesesi açılma ve ilk emzirme zamanı arasında ilişki olup olmadığı araştırıldı. Eylem süresi, ilk emzirme ve amniyon kesesi açılma zamanı ile prolaktin ve kortizol düzeyleri arasında ilişki saptanmadı. 
Yöntem

Olguların peripartum dönemdeki serum prolaktin ve kortizol düzeylerineki değişiklikler değerlendirilerek; bu değişikliklerle eylem süresi, amniyon kesesi açılma ve ilk emzirme zamanı arasında ilişki olup olmadığı araştırıldı.

Bulgular

Prolaktin düzeyleri doğumdan sonraki 6. saate kadar düşük kaldı, 24. saatten sonra yükselmeye başladı. Serum kortizolü eylem sırasında en yüksek düzeyde bulundu. 

Sonuç

Sezaryen yapılan olguların kortizol düzeyleri tüm zaman aralıklarında vajinal yolla doğum yapanlara göre yüksekti.
Anahtar Kelimeler

Prolaktin, kortizol, doğum.

Giriş
Maternal prolaktin düzeyi gebeliğin sekizinci haftasından itibaren östrojen artışına paralel olarak yükselmeye başlar ve 38-40. gebelik haftalarında doruğa ulaşır (1). Gebelik sırasındaki serum prolaktin düzeyi gebelik öncesinin yaklaşık 10 katıdır. Gebelikte ortaya çıkan bu artış maternal hipofizdeki hipertrofinin yanı sıra desiduadan salgılanan prolaktine bağlıdır (2). Prolaktin, gebe olmayanlarda nörofarmakolojik ajanlar, östrojen ve stresle belirgin olarak artarken, peripartum dönemdeki ağrı, anksiyete ve analjezinin prolaktin salgısını uyarması beklenir. Ancak maternal serum prolaktin düzeyinin doğum eylemi süresince ve doğumdan sonra bir süre düşük kaldığı bildirilmiştir (2,6). Mekanizması tam açıklan-mamış olan bu değişiklikten geçici tuberoinfundibu-lar dopaminerjik aktivasyonun sorumlu olabileceği ileri sürülmüştür (7). Ayrıca prolaktinin desiduada prostaglandin yapımını baskıladığı bilinmektedir. Doğum eylemi sırasında amnion sıvısı prolaktin seviyesindeki düşüş, prolaktinin doğum eyleminin başlamasında, prostaglandin salgılanmasını arttırarak etkili olabileceğini düşündürmektedir (8).
Gebelikte kortizol düzeyindeki artış gebelik süresince transkortin ve ACTH salgılanmasındaki artışın yanısıra, kortizol'ün yanlanma ömrünün uzamasına bağlıdır. Gebeliğin son döneminde serum ACTH ve serbest kortizol düzeylerinin birlikte yüksek olması, dokuların kortizole duyarsızlığı ile açıklanmaktadır (4). Maternal serum kortizol'ü doğum sırasında artar. Bu artış doğum eylemi sırasındaki anksiyete, analjezi ve oksitosin gereksinimi ile ilişkilidir (5). Maternal prolaktin ve kortizol düzeylerinde gebelik ve peripartum dönemde görülen bu değişiklikler, her iki hormonun doğum eyleminde etkili olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışmada, peripartum maternal prolaktin ve kortizol düzeylerindeki değişiklikler ve bu değişikliklerin amniyon zarının açılma zamanı, eylem süresi ve ilk emzirme zamanı ile ilişkileri araştırılmıştır.
Yöntem
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D.'da ilk üç aydan itibaren düzenli izlenen, 22'si komplikasyonsuz gebelik dönemini takiben miadında, vajinal yolla normal; 3'ü sezaryenle (bir tanesi geliş anomalisi ve ikisi hipertansiyon nedeniyle) doğum yapan, 25 olgu çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm olgularda ilk kan örneği aktif eylem tanısını takiben, ikinci örnek göbek kordonu klampe edildikten hemen sonra, son üç örnek ise plasentanın çıkışından itibaren 6, 24 ve 48. saatlerde antekübital venden alınmıştır.Vajinal doğum sırasında pudental anastezi uygulanmış, eylem boyunca analjezik verilmemiştir. Sezaryen, iki olguda spinal,bir olguda epidural anestezi ile yapılmış, ilk kan örnekleri anestezi verildikten hemen sonra alınmıştır.
Tüm olguların amniyon zarı açılma ve ilk emzirme zamanlan saptanmıştır.
Kan örnekleri alındıktan sonra 800 rpm'de 10 dakika santrifüj edilmiş ve serumlar -20°C'ta saklanmıştır. Kortizol ve prolaktin düzeyleri kemiluminescent enzim immunoassay (Immulite System, DPC Los Angeles, U.S.A.) yöntemiyle değerlendirilmiştir.
İstatistik Değerlendirmede Friedman varyans analizi, korelasyon analizi ve Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi kullanılmıştır.

Bulgular

Olguların yaş ortalaması (SH±) 25.22.2 (19-36) idi. Amniyon zarının doğumdan ortalama 1.6±2.0 saat önce açıldığı ve eylem süresinin ortalama 5.4±2.5 saat olduğu saptandı. Anneler ilk kez doğumdan ortalama 2.8±1.6 saat sonra emzirdiler. Prolaktin ve kortizol'ün zamana göre dağılımı Şekil l'de gösterilmiştir. Maternal serum prolaktin düzeyi vajinal yolla doğum yapanlarda eylem sırasında ortalama 187.63+16.74 ng/ml, doğumdan hemen sonra 187.19+3023.74 ng/ml, doğumdan 6 saat sonra 186.68+20.24 ng/ml iken doğumdan sonra 24'ncü saatte 226.55±18.0 ng/ml idi. Prolaktin düzeylerinin, istatis-tiksel açıdan anlamlı olmamakla birlikte doğumdan sonraki 6. saate kadar düşük kaldığı ve 24. saatten itibaren yükseldiği saptanmıştır (p>0.05).
Göbek kordonu klampe edildikten hemen sonra alınan kan örneklerinde prolaktin düzeyinin eylem süresi uzadıkça düşme eğilimi gösterdiği gözlenmiştir. İlk emzirme zamanı ile prolaktin düzeyi arasında anlamlı ilişki tespit edilmemiştir (p>0.05). Göbek kordonunun klampe edildikten takiben alınan örneklerde kortizol düzeyi, eylem sırasında ortalama 30.85±3.96 ng/ml ve plasenta çıkımından 6 saat sonra alınan örneklerde ortalama 20.71+2.19 ng/ml idi. Maternal serum kortizol düzeylerindeki bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Eylem süresi, amniyon zarının açılma zamanı ve ilk emzirme zamanı ile kortizol düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p>0.05).
Sezaryen yapılan olgularda sayının az olması nedeniyle istatiksel değerlendirme yapılmamıştır. Bu olgularda tüm kortizol düzeyleri diğer olgulara göre yüksek bulunmuş (sırasıyla; 33-36±8.70, 45.76±5.66, 27.40±6.34, 30.51±6.04, 38.19±6.49) ancak, zamana göre dağılımın benzer olduğu görülmüştür. Prolaktin düzeyi vajinal doğum yapan olgulardan farklı olarak göbek kordonu klemplendikten hemen sonra doruk düzeye ulaşmıştır.
Tartışma
Peripartum dönemde maternal prolaktin düzeylerindeki değişiklikler incelendiğinde, gebelik boyunca yükseldiği, aktif eylemin başlamasıyla düştüğü, doğumda en düşük düzeyde olduğu ve doğumu takiben yükselmeye başladığı saptanmıştır (2,3,6,9). Rigg ve Yen, prolaktinin doğumdan 2 saat önce en düşük düzeyde olduğunu, doğumdan 2 saat sonra en yüksek düzeye ulaştığını ve takiben fluktuasyon gösterdiğini bildirmişlerdir (5). De Gezzelle doğumdan sonra ilk 3 saat boyunca 30 dakika aralarla kan prolaktin değerlerinin ölçülmesi sonucu prolaktin düzeyinin doğum sonrası 1. saatte en düşük olduğunu göstermiştir (10). Bu çalışmada prolaktin doğumdan sonraki 6. saate en düşük düzeyde saptanmıştır. Prolaktin düzeylerinin farklı zamanlarda en düşük düzeyde bulunmaları kan örneklerinin değişik zaman aralıkları ile alınmasından kaynaklanmaktadır.
Maternal serum kortizol düzeyinde artış birçok çalışmada saptanmıştır (1,4,7). Bu artış doğum stresini yansıtmaktadır. Doğum öncesi ve sonrası maternal kortizol seviyeleri vajinal yolla doğum yapanlarda daha yüksek bulunmuştur (11,12,13). Çalışmamızda kortizol düzeyiyle eylem süresi arasında diğer yayınlara benzer şekilde istatistiksel açıdan önemli olmayan, pozitif yönde ilişki saptanmıştır (p>0.05). Sayı az olmasına rağmen sezaryen yapılan olgularda ortalama kortizol düzeyinin vajinal yolla doğum yapanlara göre yüksek saptanması, eylem sırasındaki ağrının tek stres kaynağı olmadığını düşündürmektedir. Maternal kortizol düzeyleri ile amnion zarının açılma ve ilk emzirme zamanları arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır (p>0.05).
Sonuç
Sonuç olarak; maternal serum prolaktininin gebelik sırasında bir dizi fizyolojik olayda rolü olduğu ileri sürülmesine rağmen, doğum eylemi sırasında ortaya çıkan hormonal değişimden etkilenmediği ancak kortizolun maternal stresle direkt ilişkisi olduğu düşünülmektedir.

 
Kaynaklar

1. Cunniglıam GF: Maternal adaptation in pregnaney. in Cunninglıam GF, MacDonald PC, Lcvcno KJ, Gam NF, Gilstrap LC (cd): VViili- ams Obstctrics, Ncw York: Applcton & Laııgc, 165-209, 1994.
2. Grcgoriou O, Pitoulis S, Coutifaris B, et al: Prolactin levels during labour.Obstet Gynccol 53: 630-632, 1979.
3. Andcrson JR, Borggaard B, Olscıı EB Stimpel H, Nylıolm HC, Schrocder E.: Dccidual prolactin content and secretion at term. Ac- ta Obstet Gynecol Scand 66: 591-596, 1987.
4. Lao TT, Pancsar Ns: The effect of labour on prolactin and cortisol concentrations in thc mother and thc fetus. Eur J Obstet Gynecol and Rcprod Biol 30: 233-238, 1989.
5. Rigg LA, Yen SSC: Multiphasic prolactin secretion during parturiti- on in human subjects. Anı J Obstet Gynecol, 128: 215-218, 1977.
6. Wladimiroff JW, .Brandt WM: The ralitonship bcrvvccn maternal plasma prolactin and cortisol concentrations during labour. Eur J Obstet Gynecol and Rcprod Biol, 12: 13-18, 1981.
7. Onur E, Erçal T, Karslıoğlu İ: Prolactin and cortisol levels during spontcnauos and oxytocin induced labour and tlıe cffcct of meperi- dine.Arch Gynccol Obstet, 244: 227-232, 1989.
8. Tyson WE, McCoshen JA, Dubin NH. Inhibition of fetal membra- nc prostaglandin produetion by prolactin: Relativc importance in thc initiation of labor. Am J Obstet Gynecol, 151: 1032-8, 1985.
Dosya / Açıklama
Şekil 1.
Kortizol ve prolaktinin zamana göre dağılımı.